Ana içeriğe atla

Just Mercy Film İncelemesi

 



Gerçek bir hikayeden uyarlanan Just Mercy, Harvard hukuk mezunu bir siyahi olan Bryan Stevenson'ın hayat hikayesini anlatıyor. Film daha çok sebepsiz yere bir genç kadını öldürmekle suçlanan Walter McMillian'ın hukuksal süreci etrafında geçiyor. Avukatımız Bryan ırkçılık ve kişilerin yargısız infaza sürüklenmesini tersine döndürmeye çalışan biri. Olaylar ırkçılığın yüksek seviyelerde olduğu bir dönemde (1990'lı yıllar) ve eyalette (Alabama) geçiyor. 


Film ilerledikçe Bryan'ın davalara neden ücret almadan baktığını, masum insanlar için neden uğraştığını görüyoruz. Alabama'da idam mahkumlarının hepsinin öldüğü ve ABD'de idama mahkum edilen 9 kişiden birinin masum olduğu kanıtlanarak serbest kaldığı gerçeği var. İdam mahkumlarına ve onlara yardımcı olmaya çalışanlara hoş gözle bakılmadığı için çoğu avukat davalarda suçu kabul etme yoluyla kendini olaydan çıkarıyor. İşte tam burada Bryan devreye giriyor ve sadece Walter'ın değil birçok başka mahkumun da hayatını kurtarıyor.


Destin Daniel Cretton yönetmenliğinde çekilen film 'The Trial of Chicago 7 ve Primal Fear'ı daha önce izleyip beğenenler için çok uygun. Adaletin peşinde uğraş verenler için saygı duruşu niteliğinde bir film Just Mercy.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Collapse Dizi İncelemesi

  Gain'in sıkıntı yaşamadığı bir konu varsa o da kaliteli içerikleri bünyesinde bulundurması. Daha önceki yazılarımda belirttiğim birçok dizi gibi The Collapse de harika bir iş. Çöken bir toplumda insanların davranışlarını, birbirlerine karşı yardım (ve bazen yardımsızlıklarını) öne çıkaran bir yapım The Collapse.  Her bölümünde farklı insanların hikayeleri anlatılan The Collapse'de gerginlik seviyesi ve stres varlığı yüksek. Bazı bölümlerde aksiyonun da işin içine girdiğini belirtmek lazım. Üç yönetmenin aynı zamanda oyuncu olarak da yer aldığı dizi 8 bölümden oluşmakta. Bölümler süre olarak kısa fakat hiç kapanmayan kamera çekimi ile Victoria benzeri bir etki yaratılmış. Alman filmi Victoria hoşunuza gittiyse bu diziden de yakın bir keyif alacağınızı düşünmekteyim. 

The Best Of Enemies Film İncelemesi

  2019 yılı çıkışlı The Best Of Enemies, yönetmen Robin Bissell'in ilk uzun metrajlı filmi. İlk filminde gerçek bir hikayeyi film yapan Bissell, 1971 yılı Kuzey Kaliforniya'sına bakış atıyor. C.P Ellis ve Ann Atwater isimli iki kişinin çekişmelerini konu alan film ırkçılık, ayrımcılık gibi meselelere değiniyor.  C.P Ellis dönemin KKK gruplarından birinin baş adamı ve Ann Atwater ise siyahilerin sözcüsü konumunda. Siyahi öğrencilerin okulunda çıkan yangın sebepli öğrencilerin nerede okumaya devam edeceği konusu ortaya çıkıyor ve bu meselenin çözümü için Bill Riddick isimli bir uzmanın düzenleyeceği çalıştayda konuların konuşulması sürecinde film ilerliyor. Sam Rockwell ve Taraji Henson'dan son derece iyi performanslar izleten film, iyi bir sona sahip.  Irkçılığı, birbirinden uzaklaşmayı, ayrımcılığı iyi anlatıyor film. İnsanlığın deri renginden gelmediği ve birbirinden sırf bu sebeple nefret etmenin manasızlığı bir kez daha film sayesinde yüzümüze vuruluyor. Film içinde Bill

El Comediante Film İncelemesi

  Netflixin geçtiğimiz aylarda çıkardığı El Comediante filmi (İngilizce ismiyle This Is Not A Comedy) gerçekten de hiç komik değil. Gabriel Nuncio'nun başrolde olduğu Meksika yapımı film Netflix özel yapımı. Nuncio'nun hem yönetmen hem senarist hem de başrol olduğu film bir komedyenin hayatını gözler önüne sunuyor. En yakın arkadaşının hamile kalmak amacıyla spermini istemesiyle Gabriel'in hayatı değişiyor. Sürekli gelgitler yaşayan Gabriel, hem komik olmayan hem de draması bulunmayan bir yapının ortasında kalıyor.  Nuncio bir şeyler denemek istemiş fakat ne komediyi ne de dramayı aktarmayı başaramamış maalesef. İzlemeye başladığımda bir stand up komedyeninin sahne dışındaki yaşamına odaklanıp malzemelerini nasıl bulduğunu anlayacağımız bir yolculuğa çıkacağımızı düşünmüştüm fakat sadece (yanlış hatırlamıyorsam) 2 stand up sahnesi görüp filmi bitirdik. Komedi desek maalesef değil ki hatta stand up yaparken anlattıkları bile baya yetersiz. Drama desek olaylar biraz kötü yerl